HER GÜN ÖLÜMÜ HATIRLA DÜNYA HAYATI GEÇİCİDİR.
Ölümü sık hatırlamak kalbi yumuşatır ve ameli artırır.
*“Her nefis ölümü tadacaktır.”*
> *(Âl-i İmrân, 185)*
*“Allâh’ım! Ahireti en büyük derdimiz kıl.”*
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
❗ Şu iki kişinin hayatı
Hariç Hayatta hayır yoktur.
☘️ "Muttaki olup 𝐀𝐋𝐋𝐀𝐇' dan
Korkarak susan kimse ve ALÎM olup Sadece 𝐀𝐋𝐋𝐀𝐇"ın rızasını kazanmak için konuşan kimse."
Hariç Hayatta hayır yoktur.
☘️ "Muttaki olup 𝐀𝐋𝐋𝐀𝐇' dan
Korkarak susan kimse ve ALÎM olup Sadece 𝐀𝐋𝐋𝐀𝐇"ın rızasını kazanmak için konuşan kimse."
📖 Ebu'd Derdâ Rahimehullah
📎 ( Abdullâh ibnul Mübârek )
{ Kitâbu'z Zûhd }
𓊃𓊃𓊃𓊃𓊃𓊃𓊃𓊃𓊃𓊃
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
❇️ALLAH, Azze ve Celle buyurdu ki:
📬39 - ORTALIKTA FİTNE KALMAYIP, DİN TAMAMIYLA ALLAH'IN DİNİ OLUNCAYA KADAR ONLARLA SAVAŞIN. EĞER VAZGEÇERLERSE MUHAKKAK Kİ, ALLAH YAPTIKLARINI GÖRÜR.
📬40 - YOK VAZGEÇMEZ DE TEKRAR ESKİYE DÖNERLERSE ARTIK BİLİN Kİ, ALLAH SİZİN YARDIMCINIZDIR. O NE GÜZEL MEVLA, NE GÜZEL YARDIMCIDIR.
📬41 - ŞUNU DA BİLİNİZ Kİ, GANİMET OLARAK ALDIĞINIZ HER HANGİ BİR ŞEYDEN BEŞTE BİRİ MUTLAKA ALLAH İÇİNDİR. O DA PEYGAMBERE VE ONA YAKINLIĞI OLANLARA, YETİMLERE, MİSKİNLERE VE YOLDA KALMIŞLARA AİTTİR. EĞER SİZ ALLAH'A İMAN ETMİŞ, HAK İLE BATILIN AYRILDIĞI O GÜN, İKİ ORDUNUN KARŞI KARŞIYA GELDİĞİ O (BEDİR) GÜNÜ KULUMUZA İNDİRDİĞİMİZ ÂYETLERE İMAN GETİRMİŞ İSENİZ BUNU BÖYLE BİLİNİZ. VE BİLİNİZ Kİ, ALLAH, HERŞEYE KÂDİRDİR.
________
📖Enfâl Sûresi.
🤲 Selâm, hidayete tâbi olanların üzerine olsun...
📬39 - ORTALIKTA FİTNE KALMAYIP, DİN TAMAMIYLA ALLAH'IN DİNİ OLUNCAYA KADAR ONLARLA SAVAŞIN. EĞER VAZGEÇERLERSE MUHAKKAK Kİ, ALLAH YAPTIKLARINI GÖRÜR.
📬40 - YOK VAZGEÇMEZ DE TEKRAR ESKİYE DÖNERLERSE ARTIK BİLİN Kİ, ALLAH SİZİN YARDIMCINIZDIR. O NE GÜZEL MEVLA, NE GÜZEL YARDIMCIDIR.
📬41 - ŞUNU DA BİLİNİZ Kİ, GANİMET OLARAK ALDIĞINIZ HER HANGİ BİR ŞEYDEN BEŞTE BİRİ MUTLAKA ALLAH İÇİNDİR. O DA PEYGAMBERE VE ONA YAKINLIĞI OLANLARA, YETİMLERE, MİSKİNLERE VE YOLDA KALMIŞLARA AİTTİR. EĞER SİZ ALLAH'A İMAN ETMİŞ, HAK İLE BATILIN AYRILDIĞI O GÜN, İKİ ORDUNUN KARŞI KARŞIYA GELDİĞİ O (BEDİR) GÜNÜ KULUMUZA İNDİRDİĞİMİZ ÂYETLERE İMAN GETİRMİŞ İSENİZ BUNU BÖYLE BİLİNİZ. VE BİLİNİZ Kİ, ALLAH, HERŞEYE KÂDİRDİR.
________
📖Enfâl Sûresi.
🤲 Selâm, hidayete tâbi olanların üzerine olsun...
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
زُيِّنَ لِلَّذ۪ينَ كَفَرُوا الْحَيٰوةُ الدُّنْيَا وَيَسْخَرُونَ مِنَ الَّذ۪ينَ اٰمَنُواۢ وَالَّذ۪ينَ اتَّقَوْا فَوْقَهُمْ يَوْمَ الْقِيٰمَةِۜ وَاللّٰهُ يَرْزُقُ مَنْ يَشَٓاءُ بِغَيْرِ حِسَابٍ 212
212 . Kâfirlere dünya hayatı süslü gösterildi ve onlar iman edenlerle alay ediyorlar. Oysa korkup sakınan müminler, Kıyamet Günü'nde onlardan daha üstün olacaklardır. Allah dilediğini hesapsız/sınırsız rızıklandırır. (2/Bakara, 212)
212 . Kâfirlere dünya hayatı süslü gösterildi ve onlar iman edenlerle alay ediyorlar. Oysa korkup sakınan müminler, Kıyamet Günü'nde onlardan daha üstün olacaklardır. Allah dilediğini hesapsız/sınırsız rızıklandırır. (2/Bakara, 212)
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
Media is too big
VIEW IN TELEGRAM
|| Allah için olan gayeler olmasaydı, bizim hiçbir takatimiz olmazdı..
لولا الغايات لأجل الله
لم يكن لنا أي طاقة..
لولا الغايات لأجل الله
لم يكن لنا أي طاقة..
This media is not supported in your browser
VIEW IN TELEGRAM
|| Ömer bin Hattab رضي الله عنه bir kimseye şu tavsiyede bulunmuştur:
"Boş şeylerden konuşma, düşmanından uzak dur, gerçek dostunu uyar, Allah'tan korkan dışında gerçek dost yoktur.
Bir günahkârla gitme, yoksa sana bir günah öğretir, ona bir sır verme ve Allah'tan korkanlar dışında kimseyle işlerini görüşme."
- İbn Ebu Dünya'nın, es-Sumt 109
"Boş şeylerden konuşma, düşmanından uzak dur, gerçek dostunu uyar, Allah'tan korkan dışında gerçek dost yoktur.
Bir günahkârla gitme, yoksa sana bir günah öğretir, ona bir sır verme ve Allah'tan korkanlar dışında kimseyle işlerini görüşme."
- İbn Ebu Dünya'nın, es-Sumt 109
Forwarded from PadSbot
Forwarded from Mehmet Emin Akın
❝
Hiçbir Rasul yoktur ki; kavimleri ve onların üzerindeki yönetimler tarafından reddedilmemiş ve yine onların eliyle zulme maruz kalmış olmasın. Bu da bize gösteriyor ki, hiçbir Nebi Allah‘ın kendisine gönderdiği vahye veya şeriata aykırı davranmamış ve Allah‘ın verdiği “ilim“ ve “hikmet“le yaptıkları ictihadlarını, -yani şeriatlarını- asla çağlarındaki tiranların, tağutların ve firavunların ideolojileri hatırına tebdil etmeyi veya onlarla uzlaşan toplumlar tarafından kabul edilmeyen şeriatlarını değiştirmeyi ve onların hevasına göre hareket etmeyi veya hüküm vermeyi düşünmemişlerdir.
Kur’an, Şuayb‘ın (aleyhisselam) kavminden söz ederken, onların içinde bulunduğu durumu, bakın bize nasıl resmediyor:
Bu ayet-i kerimeyi insaf, akıllılık ve tedebbür ile düşündüğümüz zaman, Nebilerin getirdikleri davetle, Nebilerin vahiyle aldıkları ahlak ve ilkeleri anlayıp kavramakta hiç zorluk çekmeyiz. Ayette çok önemli olan bazı gerçeklere işaret edilmekte. Bununla Allahu Teâlâ gönderdiği dinin, yani ilahi ve değişmeyecek olan “ed-Din”in, kıyamet gününe kadar devam etmesini istediği şer’î çerçevesini bize tanıtmıştır.
Firavunî rejimler, Allah’ın Rasulleri ve onlara iman edenlere dinlerine, yani milletlerine dönmeleri için, akıl almayacak baskılar yaptıkları halde, hiçbir Rasul ve ümmeti bu tağutî rejimlerin milletine dönmemişler ve onlarla uzlaşma içine girmemişlerdir.
| Mehmet Emin Akın
Hiçbir Rasul yoktur ki; kavimleri ve onların üzerindeki yönetimler tarafından reddedilmemiş ve yine onların eliyle zulme maruz kalmış olmasın. Bu da bize gösteriyor ki, hiçbir Nebi Allah‘ın kendisine gönderdiği vahye veya şeriata aykırı davranmamış ve Allah‘ın verdiği “ilim“ ve “hikmet“le yaptıkları ictihadlarını, -yani şeriatlarını- asla çağlarındaki tiranların, tağutların ve firavunların ideolojileri hatırına tebdil etmeyi veya onlarla uzlaşan toplumlar tarafından kabul edilmeyen şeriatlarını değiştirmeyi ve onların hevasına göre hareket etmeyi veya hüküm vermeyi düşünmemişlerdir.
Kur’an, Şuayb‘ın (aleyhisselam) kavminden söz ederken, onların içinde bulunduğu durumu, bakın bize nasıl resmediyor:
“Onun kavminden olup istikbarda bulunan güçlü seçkinler dediler ki: Ey Şuayb! Seni ve sana iman edenleri ya şehrimizden çıkarırız ya da bizim milletimize geri dönersiniz. (Şuayb) dedi ki: Biz bundan hoşlanmasak da mı? Eğer sizin milletinize Allah bizi ondan kurtardıktan sonra, geri dönersek, biz Allah’a yalan isnad etmiş oluruz. Rabbimizin bir şey dilemesi hariç, bizim asla o millete tekrar geri dönmemiz mümkün değildir. Rabbimiz her şeyi ilmiyle kuşatmıştır. Allah’a tevekkül ettik. Rabbimiz, bizimle kavmimizin arasını hak ile aç (hükmet), Sen açıcıların (fatihlerin) en hayırlısısın. Onun kavminden kâfir olan güçlü seçkinler dediler ki; eğer siz Şuayb’a uyarsanız gerçekten hüsrana uğrayanlardan olursunuz.” [Arâf: 88-90]
Bu ayet-i kerimeyi insaf, akıllılık ve tedebbür ile düşündüğümüz zaman, Nebilerin getirdikleri davetle, Nebilerin vahiyle aldıkları ahlak ve ilkeleri anlayıp kavramakta hiç zorluk çekmeyiz. Ayette çok önemli olan bazı gerçeklere işaret edilmekte. Bununla Allahu Teâlâ gönderdiği dinin, yani ilahi ve değişmeyecek olan “ed-Din”in, kıyamet gününe kadar devam etmesini istediği şer’î çerçevesini bize tanıtmıştır.
Firavunî rejimler, Allah’ın Rasulleri ve onlara iman edenlere dinlerine, yani milletlerine dönmeleri için, akıl almayacak baskılar yaptıkları halde, hiçbir Rasul ve ümmeti bu tağutî rejimlerin milletine dönmemişler ve onlarla uzlaşma içine girmemişlerdir.
| Mehmet Emin Akın
eş-Şerîa: s. 10-11